TÜRKİYE’NİN OLİMPİYAT KATILIMI SAYISI BAŞARI MI? YOKSA BİR SİHİRBAZLIK MI?

Tanju Bağırgan

TÜRKİYE’NİN OLİMPİYAT KATILIMI SAYISI BAŞARI MI? YOKSA BİR SİHİRBAZLIK MI?

Federasyon başkanı Sayın Çintimar’ın bu günkü basın açıklamasında spor tarihinde atletizmde en yüksek olarak Tokyo’ya katılımı olduğu söyleminin yanlış olduğunu belirterek ve aşağıdaki gibi düzelterek başlayalım!

2012 yılında atletizmde Mehmet Terzi federasyonunun 33 kişi ile katıldığı Londra olimpiyatlarından sonra ikinci düzeyde yüksek katılım ile 25 kişi ile olimpiyatlar katılma başarısını gösterdi! Kamuoyunda yapılan tartışmaları daha somut belgeye dayalı tartışmak için de 4×100 takımının 16. sırada olimpiyata katılmasını sağlayan derecenin Yokohama-Japonya’da 11 Mayıs 2019’da koşulan 38.47 ile olduğunu, KESİNLİKLE DE ERZURUM’DA KOŞULAN 38.20’LİK DERECE İLE OLMADIĞINI, ÇÜNKÜ ERZURUM’DA BÖYLE BİR DERECENİN İAAF, YA DA WORLD SIRALAMASINDA KAYITLI OLARAK GEÇMEDİĞİNİ BELİRTELİM!

NE OLDU DA 12 HAZİRAN’DA ERZURUM’DA KOŞULAN DERECELER YOK SAYILDI? DİĞER BİR DEYİŞLE YETKİSİ OLMAMASINA KARŞIN FOTOFİNİSH TE MERKEZ HAKEM KURULU BAŞKANININ GÖREV YAPARAK DİĞER BİR DEYİŞLE DE -KENDİ KARARINI KENDİSİNİNİ ONAYLAMIŞ GİBİ OLDUĞU- MERKEZ HAKEM KURULUNUN İAAF’A GÖNDERDİĞİ KARAR NEDEN YOK SAYILDI?

NE OLDU DA HEM BİZİM HEM DE UKRAYNA’NIN OLİMPİYAT’A GİTMESİNİ SAĞLAYACAK DERECELER YOK SAYILDI?

Yeri gelmişken federasyon başkanına şunu sormak lazım Merkez Hakem Kurulunun ve asbaşkanının bağımsız olması gerekmez mi? Merkez Hakem kurulundakilerin antrenörlük ve atletizmle yarışmalar ile doğrudan ilişkili görevler ve kurullarda yer almaması zorunluluğuna karşın sürekli federasyon yarışlarında teknik delege, sporcu antrenörlüğü yapan, teknik kurul başkanı olan birisinin 2013 yılından beri merkez hakem kurulu asbaşkanı olması HEM TÜZÜĞE AYKIRIDIR, HEMDE ATLETİZM VE YARIŞMALARDA EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRIDIR!

SAYIN ATLETİZM CAMİASI VE SAYIN FEDERASYON BAŞKANI ÇİNTİMAR, TÜRKİYE MERKEZ HAKEM KURULU ASBAŞKANININ, HEM TEKNİK DELEGE ,HEM DE RESMİ OLARAK SPORCU ANTRENÖRLÜĞÜ YAPMASI, YÜRÜYÜŞ SORUMLUSU OLARAK, SONRA DA YARIŞMALARDA HAKEMLİK VE MERKEZ HAKEM KURULU OLARAK GÖREV YAPMASI DOĞRU MUDUR?

SAYIN ATLETİZM CAMİASI, SİZCE BÖYLESİNE ÇOK GÖREVİ OLAN VE HEPSİ DE YARIŞMA SONUÇLARINI ETKİLEYEN GÖREVLERİ OLAN KİŞİNİN ASBAŞKAN OLDUĞU MERKEZ HAKEM KURULU OLARAK VERDİĞİ KARARLAR DOĞRU MUDUR!

SAYIN ÇİNTİMAR, YASAL OLMAYAN BU UYGULAMAYI YAPMANIZIN AMACI NEDİR? BU GÖREVLERİ ATLETİZMDE YAPACAK BAŞKA KİŞİLER YOK MUDUR? FEDERASYON BAŞKANI OLARAK TÜZÜKLERİ YOK SAYMANIZIN VE FOTOFİNİSTE GÖREV YAPTIĞINDAN DOLAYI İAAF’IN DA BU DURUMU SORGULAYACAĞINI, ÜLKE ATLETİZM FEDERASYONUNU ULUSLARARASI ALANDA SUÇLU KONUMUNA DÜŞÜRECEĞİNİ SÖYLESEM?

HATTA TÜRKİYE’NİN DÜZENLEDİĞİ YARIŞMALARDA İZİN VERİLMEYEBİLECEĞİ, YA DA VESAYET ALTINDA YARIŞMA DÜZENLEYEBİLECEĞİMİZİ SÖYLESEM?

HATTA BU EYLEMLER İLE TÜRKİYE’NİN ONURUNUN UZUN YILLAR YARIŞMALARDA EŞİTLİĞİ BOZAN BİR ÜLKE OLARAK ANILACAĞINI SÖYLESEM?

BU KONUDA FEDERASYONLARININ DENETİMİNDEN SORUMLU OLAN ÜST DÜZEY SPOR YÖNETİCİLERİNİN DE TÜZÜĞE AYKIRI OLARAK FEDERASYONUN SORUMLU OLDUĞUNU SÖYLESEM?

NE YAZIK Kİ TÜM DURUM MERKEZ HAKEM KURULUNUN KARARLARI ÜZERİNDE GÜVENSİZLİK VE BÖYLE BİR YAPILANDIRMANIN SÜRMESİNDE ISRAR EDEN FEDERASYONUNUN YARIŞMALARIN EŞİTLİK İÇERİSİNDE GERÇEKLEŞTİĞİ VE YARIŞMA VE YARIŞMACI HAKLARININ DOĞRU BİR BİÇİMDE GERÇEKLEŞTİRDİĞİNE İLİŞKİN GÜVENİ DE ZEDELEMEKTEDİR!

SAYIN FEDERASYON BAŞKANI (yapmayacağını bile bile söylemeden duramıyorum!) VE DOĞAL OLARAK TA ÜST DÜZEY SPOR YÖNETİCİLERİ BU AÇIDAN TÜZÜĞE AYKIRI BİR YAPIYA SON VERMELİ VE BU YARIŞMALARLA İLGİLİ MERKEZ HAKEM KURULUNU GÖREVDEN ALARAK ERZURUM OLAYLARINI İLİŞKİN GENİŞ BİR SORUŞTURMA BAŞLATMALIDIR!

Federasyonun başkanının sözlerine katıldığım bir nokta da bu 25 katılımın 6’sı yürüyüş branşında olması ve tarihinde ilk defa yürüyüş branşında tam takım olarak katılmamız. Gerçekten de, Sayın Çintimar’ın da ve atletizmle uğraşan çoğu kişinin de katılacağı gibi çok önemli bir başarı gibi gözüküyor! Bir zamanlar Türkiye’de yeri olmayan yürüyüşte gelişim sonucu Olimpiyata katılan atletizm takımının yaklaşık yüzde 25’ini oluşturacak düzeye gelmesi oldukça önemli bir spor başarısı olarak ta görülebilir!

Ayrıca dünya sıralamasında Türkiye’nin puan olarak 2. sırada olması da ve yürüyüşteki sporcularımızın sıralamalarda ilk 10-20 içerisinde olması çok büyüleyici! Kısa zamanda bu başarı nasıl gerçekleşir şaşkınlığı ! sanki birileri değneklerini dokundurarak şapkadan tavşan çıkarmış! Bu sihirbazlık gibi başarının arkasında neler olduğu, çok merak ettim ve yürüyüşle ilgili olimpiyatlara hem bizim hem de diğer ülkelerin katılımını etkileyen önemli yarışmaların ve başarıların ülkemizde gerçekleştiği gördüm! Olimpiyatlarda 3 yürüyüş yarışmasına katılmaya hazırlanan 180 sporcunun 6’sı Türk, 12 tanesinin Ukraynalı 5 tanesinin Belaruslu ve 3 tanesinin de Kazakistanlı olarak 26 sporcu olduğu diğer bir deyişle de yaklaşık %17 oranında Antalya’da yapılan yarışlarda kota aldığını söylesem?

Ne kadar çok bilmediğimiz bir gerçek değil mi? ayrıca Batman’daki yürüyüş yarışlarının da uluslararası sıralamayı etkileyen yarışmalar olduğunu söylesem! Şaşırtıcı değil mi? Ayrıca 5 bin metrede Ankara’da yapılan yarışmada yapılan derecelerde yaklaşık 8 Türk sporcunun Avrupa’nın en iyi 5 km yürüyüş sıralaması içerisinde ilk 20’de olduğunu söylesem?

Puan açısından bakıldığında dünya sıralamasında yanılmıyorsam 2 ya da 3. olduğu söylesem! Böylesine görkemli düzenlemenin nasıl gerçekleştiğini bilmediğimi söylesem! Neden mi? böylesine önemli yarışmalar ile ilgili olarak koşuyorlar söylentilerini merak ettiğimde yarışma ile ilgili hiç bir videoya -çok yakın arkadaşlarım olmasına rağmen- yürüyüş camiasından elde edemediğimi söylesem? Olimpiyatlara gitmeyi etkileyen yarışmalarla ilgili hiç bir-sağlam- görüntünün medyada olmadığını, bir sır gibi saklandığını, buna karşın federasyon belgelerinde sabit olduğu gibi merkez hakem kurulunu asbaşkanının çoğu yarışmada teknik delege ve antrenör olarak yer aldığını, ve bir sporcumuzun antrenörü olarak yurt dışında bizi temsil ettiğini ve bunun röportajlar ile TAF’ın resmi dergisinde yayınlandığını söylesem?

Bu çok önemli olimpik sporcumuzun antrenörünün aynı zamanda MERKEZ HAKEM KURULU ASBAŞKANI OLDUĞU için YAPTIĞI BAŞARI DERECELERDE yürüyüş CAMİASINDA SÖYLENTİLER OLDUĞUNU SÖYLESEM! çok üzücü değil mi? bu kadar olmayacağını düşünsem bile bağımsız olması gereken asbaşkana ve federasyona ilişkin ön yargıları oluşturması da üzücü değil mi? Yürüyüşte sadece ulusal alanda değil, yurt dışında da başarılı ilişkiler geliştirildiğini de belirteyim! yukarıda belirtiğim Ukrayna, Belarus, Kazakistan gibi ülkelerle yakın olarak geliştirilen ilişkilerin diğer alanlarda sürdüğünü ve Erzurum’daki yarışmalara da bu ülkelerin sürekli katıldığı belirtmemiz gerek! Özellikle Ukrayna ilişkimizin de çok yakın olduğunu belirtmek isterim. Öyle çok yarışma ilişkimizin sonucu Türk sporcularının da olimpiyat kotası almalarını sağlayan dereceleri de Ukrayna’daki Ivano-Frankivsk yarışmalarında yapılmış! ilginç bir Kızıl-Ay yardımlaşması değil mi? Belki de atletizm camiasında başarı için her şeyin mubah olduğu anlayışını sürdüren bir yaklaşımı simgeleyen futbol deyimi ile «Dar Alanda Kısa Paslaşmalar» Yürüyüş başarısı ve Erzurum’daki olaylardan dolayı Türkiye’nin olimpik katılım başarası bu anlamda gerçek üstü bir çalışmanın sihirbazlık ürünü gibi duruyor! sihirbazlar kim mi? «Sihirbazlar imkansız olan hiçbir şeyi yapamazlar. Sadece yapıyormuş gibi görünmelerini sağlayan kişileridir». Bu açıdan öncelikle atletizmde eşitliği yok sayan bu büyü ortamından kurtulup hepimizin gerçekleri görmeye gereksinimi var! Belki de bu açıdan çok kirlenmiş olan atletizm için yeni bir sloganı gür sesle hepimizin söylemesi gerek» Temiz bir atletizm ortamını geri istiyoruz»

http://maratonturk.com/OATmedya